1. Haberler
  2. Derinkuyu
  3. Ne Oluyor Bu Derinkuyu’da? Bedenin İhtiyacı 3 Saatmiş Meğer

Ne Oluyor Bu Derinkuyu’da? Bedenin İhtiyacı 3 Saatmiş Meğer

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nevşehir’in saklı cevheri Derinkuyu, bu kez doğal güzellikleriyle değil, bambaşka bir özelliğiyle gündemde: Derinkuyu’da yaşayanlar, 3 saatlik uykuyla bile güne zinde başlıyor!

Yapılan gözlemler ve bölge halkının deneyimleri, ilçede hissedilen derin sessizlik, temiz hava ve elektromanyetik sakinliğin kaliteli uykuya katkı sunduğunu ortaya koyuyor. Derinkuyu’nun yeraltı şehirlerinden miras kalan doğal izolasyon etkisi, adeta vücudu sıfırlayan bir atmosfer yaratıyor.

Yalnızca tarihi yeraltı şehirleriyle değil, havasıyla, dinginliğiyle ve açıklanamayan manevî ağırlığıyla da dikkat çekiyor.

Halk arasında yıllardır süregelen bir inanışa göre, Derinkuyu’da önemli bir yatırın veya Allah dostunun bulunduğu tahmin ediliyor. Bu rivayet, yalnızca sözle değil, ilçeye ayak basan hemen herkesin hissettiği iç huzurla da besleniyor.

Derinkuyu’nun havasında başka bir şey var. Geceleri sessizlik konuşuyor, sabahları rüzgâr huzur taşıyor. Uykular derin, gönüller sakin…

Kimine göre bu, Derinkuyu’nun altında yatan manevî sırların bir sonucu. Kimine göre ise zamanla şekillenmiş, Allah dostlarının dualarıyla bereketlenmiş bir coğrafyanın fısıltısı.

Bu yüzden Derinkuyu’da sadece nefes alınmaz; ruhunuz da dinlenir.

Ve belki de tam bu yüzden…
3 saatlik bir uyku burada bir ömre bedel gibi gelir.

İlçede yaşayanlar, “Sabaha kadar deliksiz uyumaya gerek kalmıyor. 3 saat yetiyor, çünkü burada kafa dinleniyor,” diyerek durumu özetliyor.

Gazeteci Yazar Uğur Ekinci:
Dostlar, bir aydan uzun süredir buralardayım.
Geldiğim günün 2. gününden itibaren durumu fark edip, halkla iç içe oldukça bu konuyu defalarca konuştum ve şunu açıkça söyleyebilirim: Bu durum gerçekten böyle.

Dün yaşadığım bir örneği vereyim: Gece saat 01.00 gibi yattım, sabaha karşı 03.50’de uyandım. Genelde günlerim bu şekilde geçiyor. Sabah namazına hazır halde uyanmış oluyorum ve ilginçtir ki, uyandıktan sonra yeniden uyuma ihtiyacı duymuyorsunuz. Aynı şekilde belki uyanamam diye (hafta içi saat: 10.00’da çocuklara ders veriyorum.) saat: 8.40 gibi ilk alarm ve 9.25 civarı ikinci alarm çalar. Olası durum için erken uyandığım (8.40) olur. Bazen bu saatte geri ne yapayım diye 9.25’e kadar tekrar zorla uyumaya çalışırım. Yani uyumasam da oluyor. Uyandıktan sonra uyku ihtiyacı geldiğim günden beri hiç çekmedim. Hatta buraya geldiğimden beri esnemeyi de unuttum diyebilirim.

Buranın kışı gerçekten kış; yazı da gerçek yaz. Arada sırada sıcak havada takım elbiseyle gezdiğim oluyor. Bu da bazılarını şaşırtıyor, “Bu sıcakta ne alaka?” diye tepki verenler oluyor. Fakat işin ilginç tarafı, takım elbise içinde insan asla yanmıyor. Hatta şöyle söyleyeyim: Takım elbiseli biriyle tişört giyen biri karşı karşıya gelse, tişörtlü olan daha fazla terliyor. Bu da gerçekten insanı düşündürüyor.

Buraya geldiğimden beri yaşadığım şeyler bunlardan ibaret. İçimde Nevşehir’e gitme isteği artık oluşmuyor. Herkesin buraya gelip sadece birkaç gece uyumasını tavsiye ederim.

Ve şunu da iyi bilin:
Buranın havası gerçekten ters. Fiziksel değil, manevi bir havası var. Bunu yazıyla anlatabildiğimi düşünmüyorum. Gelin, görün, yaşayın.”

Bilimsel bir araştırmaya dönüşmesi beklenen bu gözlem, Derinkuyu’yu sadece bir tarihi miras değil, aynı zamanda modern zamanların “uyku cenneti” olarak da öne çıkarıyor. (Gazeteci Yazar Uğur Ekinci)

ÖN YARGI: İNSANIN GÖZLERİNİ KAPATIP DİLİNİ AÇMASIDIR!

Ne Oluyor Bu Derinkuyu’da? Bedenin İhtiyacı 3 Saatmiş Meğer
Yorum Yap
Derinkuyu Haber Facebook sayfamızı takip etmek için tıklayın> Facebook Derinkuyu Haber

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir